20 Mart 2010 Cumartesi

THEODOSİUS SÜTUNU


İstanbul Üniversitesi mezunuyum.Avcılar kampüsü henüz yapılırken mezun oldum,orayı hiç bilmem.Zaten Edebiyat Fakültesi taşınmadı(Çok şükür).Beyazıt'taki karmaşa gözümü yıldırmıştı.Belki sakin Sarıyer'de büyüdüğüm için oranın bir kaos ortamı olduğunu düşünmüştüm.İlk sene her an başıma bir felaket gelecek zannıyla tedirgin geçti.Sonra bir alıştım pir alıştım.Alışveriş yapan, gezen yerliler,turistler,memurlar,işçiler, esnaf, avareler ve öğrenciler ,müthiş bir hareket yaratarak dolanıyordu.Tipler,amaçlar,fikirler her şey farklıydı.Ve her yer harika eserlerle doluydu.İlk senenin şokunu atlattıktan sonra o hareketin parçası olmak bana keyif verdi.Hızlı yürüme alışkanlığım o zamanlardan kalmadır.Yere bakarak yürüme alışkanlığımdan o yıllarda vazgeçtim(Sakın denemeyin, yerdeki salgı örnekleri ile Türkiye'nin yarısının DNA haritası çıkarılır.) Suriçi'nin en temiz değil ama en güzel yeri orasıdır.
Beyazıt'taki Bizans kalıntılarının yanından ilgilenmeden geçerdim.Meğer o kalıntılar Konstantinopolis'in meydanlarından birine aitmiş. Forum Theodosius,yani FORUM TAURİ=Boğa Meydanı...Bu meydanı da anıtlarla süslemişler.Şimdi taş parçası diye yan gözle dahi bakılmayan o taşlar Bizans sanatının güzel örneklerini oluşturuyorlardı. Anlayacağınız konumuz olan sütun da Forum Augusteion'daki sütun gibi yokolmuş.
Çoğu ülke, hepi topu üç buçuk eseri nasıl dikkatle korur,övünür,reklamını yapar.Biz koruma,onarma,reklam yönünden pek başarılı değiliz maalesef. Gurur duyulacak eserlere sahiplik yapıyoruz ama sorumlu davranmıyoruz.
Pardon konu dağıldı.Oldukça büyük olduğu sanılan meydandaki sütun 1.Theodosius'un barbarlara karşı zaferlerini anlatan kabartmalarla süslüymüş.Üzerinde imp.un atlı heykeli varmış. 506'da İmp. 1.Anastasios heykeli indirtip kendininkini diktirmiş.512'deki ünlü Nika ayaklanması sırasında heykel saklanmış bu sayede zarar görmemiş.Fakat heykel Latin İstilası'nda yakayı ele vermiş...Latinler, bu tunç heykeli de Augusteion ' daki heykel,Ayasofya'nın kapısı ,örme sütunun bronz plakaları gibi eritmiş.
Sütundaki kabartmaların çoğu da aynı dönemde batıl inançlı Yunanlılar tarafından yok edilmiş iyi mi!
Biz istanbul'u aldığımızda sütun hala mevcutmuş (cascavlak ama mevcut).1517'deki kasırgada düşen sütunun kalıntıları aynı yy 'da yapılan Beyazıt Hamamı'nın temelinde (başka kimbilir nerelerde) kullanılmış. Hamam en son gördüğümde bakımsız bir haldeydi,umarım restore etmişlerdir(sanmıyorum)Biraz incelerseniz sütundan kabartmalı parçalar görürsünüz.Değdirin elinizi ve en az 1600 yıl önce yapılmış,uzun süre gururla şehrin güzelliğine katkıda bulunmuş sütunu hatırlayın. Gözünüzde canlandıramayabilirsiniz ama ona emek vermiş sanatkarları takdir edebilir onurlandırabilirsiniz...
Not: Bir yapının parçalarının başka bir yapı için kullanılması üzücü ama pratik bir uygulamadır.Üzücü çünkü kullanımı bırakılmış nice eser bu yüzden parça parça yok edilmiştir.Başka bir yapının inşasında kullanılan mimari parçalar (taşı,sütunu,,,,) ‘devşirme parça’ diye adlandırılır. Örneğin Ayasofya'nın inşası sırasında imp. dünyanın birçok yerinden malzeme getirtmiştir ki bunların bir kısmı paganist dönemin çok özel tapınaklarından devşirmedir.Hani içinde brej yeşil güzel sütunlar var ya onlar bir dönem önem verilmiş bir tapınaktan alınmış. (2006)

Not:Beyazıt Hamamı restore edildi. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nin sağ yanında pırıl pırıl arz-ı endam etmektedir.Duyurulur.(2010)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder