Anılmak için ne yaparsınız? Bilim adamları bir tarafa çünkü onlar icat ettikleri, keşfettikleri şeylerle iyi veya kötü belli çevrelerde her daim anılır. Ben toplumun büyük kesiminin yaşarken tanıdığı nefret veya sevgi ile andığı ünlüleri kastediyorum. Sanatçılar çok uzun zamandır bir şekilde imza atıyorlar eserlerine. Antik çağın adı bilinen sanatçıları da var mesela. Siz yönetici olduğunuzu düşünün. Bugün için bir binaya, sokağa, parka filan isminizin verilmesi hoşunuza gider değil mi? Ama insanlar adınızı önce bilinçle ve sizi düşünerek söyler, ama zaman aşımına uğradığınızda yeniler sadece telaffuz eder. Eski büyük adamlar işi sıkı tutmuşlar. Binlerce yıl sonra bile adları anılsın deyu olağanüstü saraylar,tapınaklar,mezarlar,efendime söyleyeyim anıtlar yaptırmışlar. O zamanlar kim kıyıcı ve zeki ise baş olmuş ,sülalesine güç ve servet kazandırmış. Ama ardıllarının çoğu da en baştaki atası ile kalmayıp kendi isminin hatırlanmasını garantiye almak için uğraşmış. Sonuçta dünyanın hemen her yerinde arkeologların, sanat tarihçilerinin, tarihçilerin, hukukçuların keşfede keşfede, inceleye inceleye bitiremediği bir malzeme bıraktılar. El yapımı, akıl ürünü, bugünlere referans olarak bırakılan harika eserler onları zamana rağmen hatırlamamız için dürtükleyip duruyor bizi. Helal olsun deyip girizgahı bitiriyorum.
İstanbul'daki taşların bazılarını konu aldım. Tabii ki yapıldıktan 1-2 sene sonra sökülen , yerlerine aynı özensizlikle başkalarının konulduğu taşları değil... Ünlü binalar da değil. Gerçi insan elini dokundurup İstanbul’un “Yeni” diye anılan ama Amerika'daki en eski yapıdan daha eski ve değerli olan Eminönü cami'nde de huşu duyup ''350 yıllık bu taşlar ne güzel'' diye iç geçirmiyor değil. Veya Haliç kenarındaki bir camiye bakıp hemen fetih sonrası yapılan küçük yapının kötü restorasyon yüzünden neredeyse bugün eskiye öykünülerek yapılmış kötü mimari örneklerine benzetilmesine bozuluyor. Ama o taşların 550 yıllık olması yapanları da yaptıranı da anmak için iyi bir sebep.Hay Allah ,iyice düşünmemişim-yine- konuyu dağıtıyorum. Tamam, konu dikilitaşlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder